Kayıtlar

Sirke Ne Güzel Katıktır!

 “Peygamber Efendimiz, sirke için ne buyurmuş biliyor musunuz? Bir rivayette: ‘Sirke ne güzel katıktır!’ Peki! bu mucizevi gıdanın faydaları nelerdir? Bir gün Efendimiz ailesine ‘Evde yiyecek bir şey var mı?’ diye sorduğunda, ‘Sadece sirke var’ denildi. Bunun üzerine Peygamberimiz sirkeyi isteyerek ‘Sirke ne güzel katıktır’ dedi. Bundan maksat Efendimizin tevazusunu,   olanla yetinmeyi bilmeyi, verilene şükretmeyi, kanaatini gösteriyor. Yapılan araştırmalar sirkenin faydalarını doğrulamaktadır.   ✔ Bağışıklık sistemini güçlendirir – İçeriğindeki doğal asitler sayesinde vücudu mikroplara karşı korur! ✔ Sindirim dostudur – Mide asidini dengeleyerek hazmı kolaylaştırır! ✔ Kan şekerini düzenler – Şeker hastalığı riskini azaltmaya yardımcı olabilir! ✔ Cildi temizler ve parlatır – Doğal bir tonik olarak kullanılabilir! ✔ Ev temizliğinde güçlü bir dezenfektandır – Kimyasal temizleyicilere doğal süper bir alternatiftir!   Peki, sirkeyi nasıl kull...

KALPLERİN KEŞFİ'NDEN KISA KISA

Resim
Cimrilik ve kötü huy, mü'min olan bir kimsede birleşmezler. “ Hadis Allah Rasulu bir gün bir çöp parçası alıp yerde birbirine paralel üç tane çizgi çizdi ve ondan sonra şöyle dedi: Birinci çizgi insandır. Onun önündeki çizgi ise onun ecelidir. Daha öteki   çizgi ise onun emelidir. İnsan, kendisine yakın olan ecelini görmez, kendisinden uzak olan emeline ulaşmaya çalışır. Fakat emeline ulaşmadan önce eceli onu yakalar. (Buhari Rikak 4) Hatim şöyle demiştir: Üç şey üç şeyi arttırır. Tefekkür Allah’ ı tazim etmeyi, (O’na saygı duymayı, O’nu büyütmeyi) ilim O’ nu tanımayı, zikir de O’nu sevmeyi arttırır.” “Namaz kılmak şeytanın yüzünü karartır, Sadaka vermek onun belini kırar, Allah için sevmek de onu öldürür.” Allah Rasulu Bir toplumda zina yaygınlaşırsa, o toplumda daha önce görülmemiş hastalıklar ortaya çıkar. Ölçü ve tartıda hile yaygınlaşırsa, kıtlık ve geçim zorluğu ortaya çıkar. Zekat vermemek yaygınlaşırsa, kuraklık baş gösterir, Hayvanlar da olmasa, Allah bu toplum üze...

"Bizi aldatan, bizden değildir!" Hadisi

Resim
“Bizi Aldatan, Bizden Değildir!” – Güvenin ve Dürüstlüğün Önemi Güven, insan ilişkilerinin temel direğidir. Bir toplumun huzur içinde yaşaması, bireylerin birbirine karşı dürüst olmasına bağlıdır. Peygamber Efendimiz (s.a.v.), bu gerçeği en net şekilde ifade eden hadislerinden birinde şöyle buyurur: “Bizi aldatan, bizden değildir!” (Müslim, Îmân, 164) Bu kısa ama derin anlam taşıyan söz, bir müminin sahip olması gereken en önemli ahlaki değerlerden birini vurguluyor: Dürüstlük ve güvenilirlik. Aldatma Sadece Sözle Olmaz Bir insan yalnızca yalan söyleyerek değil, yaptığı işte eksiklik göstererek, verdiği sözü tutmayarak veya bir başkasını bilerek yanlış yönlendirerek de aldatmış olur. Ticarette Aldatma: Eksik tartmak, kusurlu malı sağlam gibi satmak veya müşteriyi kandırmak. Sözde Aldatma: Verilen sözü tutmamak, insanları yanıltıcı bilgilerle yönlendirmek. Güvende Aldatma: Birisine güven verip, sonra o güveni kötüye kullanmak. İslam ahlakında aldatmak, sadece bir yanlış değil, aynı z...

Ayet ve Hadislerle Dünya Hayatının Geçiciliği

Resim
  DÜNYA BİR GÖLGELİK Kur’ anda  “Bu dünya hayatı sadece bir eğlenceden, bir oyundan ibarettir. Âhiret yurduna (oradaki hayata) gelince, işte asıl yaşama odur. Keşke bilmiş olsalardı!”  (Ankebût, 29/64.) ayeti  her şeyi özetler mahiyette uyarıda bulunur. Abdullah İbni Mes'ûd radıyallahu anh şöyle dedi: Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem bir hasır üzerinde yatıp uyumuştu. Uykudan uyandığında, hasır vücudunun yan tarafında iz bırakmıştı. Biz: –Yâ Resûlallah! Sizin için bir döşek edinsek, dedik. Bunun üzerine Resûl-i Ekrem: “Benim dünya ile ilgim ne kadar ki? Ben bu dünyada bir ağacın altında gölgelenen, sonra da oradan kalkıp giden binitli bir yolcu gibiyim” buyurdular.   (Tirmizî, Zühd 44 ) Resûl-i Ekrem,  “Akıllı kişi, nefsini küçük gören (kendini hesaba çeken) ve ölümden sonrası için çalışandır. Âciz kişi ise, nefsinin arzularına uyan ve (bu hâline bakmadan bir de) Allah’tan (bağışlanma ve cennet) isteyen kimsedir.”  (Tirmizî, Sıfatü‘l-kıyâ...

İmtihan Sırrı, 6 Şubat Anısına

Resim
  Hayat, bir imtihan sahnesidir. İnsan, bu sahnede türlü hâllerden geçerek olgunlaşır, şekillenir ve gerçeği idrak eder. Kimi zaman mutluluk, kimi zaman hüzün, kimi zaman ise sabır ve tahammül ile sınanırız. Her bir imtihan, Rabbimizin bizlere sunduğu bir hikmet dersi, bir terbiye vesilesidir, ibret almasını bilene elbet.  İnsan, rahat ve huzur içindeyken çoğu zaman hakikati unutur. Hayatın geçici lezzetleri ve dünyanın aldatıcı süsleri, ona gerçek gayesini unutturabilir. Ancak imtihan anları, ona hakikati hatırlatır. Düşündüğünde, sabrettiğinde ve tevekkül ettiğinde, aslında her şeyin bir anlamı olduğunu fark eder. Çünkü dünya, asıl yurt olan ahiretin tarlasıdır. Burada ekilen tohumların, orada meyvesini alma yeridir. Allah Teâlâ Kur’an-ı Kerim’de şöyle buyurur: "Andolsun, sizi biraz korku, açlık, mallardan, canlardan ve ürünlerden eksiltme ile deneyeceğiz. Sabredenleri müjdele!" (Bakara, 155). Bu ayet, hayatın her anında sınavlardan geçeceğimizi ve sabrın en büyük kurtulu...

İçimden Geldiği Gibi

Resim
 Hayat, insanın sürekli olarak kendini keşfettiği, doğruyu ve yanlışı ayırt etmeye çalıştığı bir yolculuktur. Bu yolculukta ruhumuzu besleyen, bize rehberlik eden manevi öğretiler büyük önem taşır. Kur'an-ı Kerim ve Peygamber Efendimiz'in (s.a.v) hadisleri, bu yolda ışığımızdır. Rabbimiz, Kur'an-ı Kerim'de şöyle buyuruyor: "Gerçekten insan için kendi çalışmasından başka bir şey yoktur." (Necm Suresi, 39. Ayet) Bu ayet, hayatımızda emek vermenin, çaba göstermenin önemini vurgular. Kendi hayatımızı şekillendirmek ve yönlendirmek için sorumluluk sahibiyiz. Çalışkanlık ve azim, kişisel ve toplumsal gelişimde temel taşlardır. Peygamber Efendimiz (s.a.v) de şöyle buyurmuştur: "İki günü eşit olan ziyandadır." (Tirmizi) Bu hadis, sürekli kendimizi geliştirmemiz, hayatımıza değer katmamız gerektiğini hatırlatır. Bilgi ve ahlak açısından ilerlemek, insanın hem bu dünyadaki hem de ahiretteki huzuru için gereklidir. Manevi anlamda huzuru bulabilmek, doğru yolu s...

PEYGAMBERİMİZİN HZ. EBÛBEKİR’E ÖĞRETTİĞİ O DUA

Resim
Ebûbekir es-Sıddîk (r.a) bir gün Peygamber (s.a.v) Efendimiz’e gelerek: “–Yâ Rasûlallah! Bana bazı mübarek kelimeler öğretseniz de onları sabah-akşam okusam” dedi. Allah Rasûlü (s.a.v) de: “–Gökleri ve yeri, görünen ve görünmeyen âlemleri yaratan Allah’ım! Ey her şeyin Rabbi ve sâhibi! Sen’den başka ilâh bulunmadığına kesinlikle şehâdet ederim. Nefsimin şerrinden, şeytanın şerrinden, onun Allah’a şirk koşmaya dâvet etmesinden Sana sığınırım» diye duâ et ve bunu sabahleyin, akşamleyin ve yatağına girdiğin zaman söyle!” buyurdular.  (Ebû Dâvûd, Edeb 100-101/5067; Tirmizî, Deavât 14/3392) Bir başka rivayette ise;  Hazret-i Ebû Bekir  (RA)  bir gün Rasûlullah (SAV) Efendimiz’e: “–Yâ Rasûlâllah! Bana bir duâ öğretiniz de onu namazımda okuyayım!” dedi. Allah Rasûlü -sallâllâhu aleyhi ve sellem- de ona,  “Şöyle duâ et!”  buyurdular: “–Allâh’ım! Ben kendime çok zulmettim. Günahları bağışlayacak ise yalnız Sen’sin. Öyleyse tükenmez lûtfunla beni bağışla, bana ...

Kur'an-ı Kerim' de Övülen Müminlerin Özellikleri

Resim
  Övülen Müminlerin Özellikleri “Allah, müminlerin en güzel özelliklerini Âli İmrân Suresi 16. ve 17. ayette  şöyle bildiriyor.  "Onlar ki, "Rabbimiz! Biz şüphesiz inandık, bunun için günahlarımızı bize bağışla ve bizi ateşin azabından koru" diyen, sabreden, doğru olan, gönülden kulluk eden, hayra sarfeden ve seher vakitlerinde bağışlanma dileyenlerdir." Gelin bu derin mesajı birlikte keşfedelim...” “Onlar sabredenlerdir...  Zorluklara direnen,  Allah’a güvenenlerdir. Onlar sözlerinde ve imanlarında sadıklardır...  Kalbi, dili ve ameli bir olanlardır. Onlar Allah huzurunda saygı ile duranlardır...  İbadetlerinde samimi, teslimiyetle el bağlayanlardır. Onlar mallarını hayır için harcayanlardır...  Verdikçe kalpleri zenginleşenlerdir. Ve onlar, seher vakitlerinde Allah’tan bağışlanma dileyenlerdir...  Gecenin sessizliğinde Rablerine yönelenlerdir.” “Bu özellikler, gerçek bir müminin yol haritasıdır. Rabbim bizlere de böyle yaşamayı nasip...

Ömrü Uzatan 10 Şey

Resim
  10 Şey Ömrü Uzatır: İbn Abbas'tan Hikmetli Bir Söz Tarih boyunca insanlar, uzun ve bereketli bir ömre ulaşmanın yollarını aramış ve bunun sırlarını çözmeye çalışmıştır. Manevi ve ahlaki öğretiler, bu arayışta önemli bir yer tutmuştur. İslam dünyasının önde gelen bilginlerinden biri olan Abdullah ibn Abbas (r.a), uzun ömre vesile olan 10 davranışın altını çizmiş ve bu davranışları bizlere birer nasihat olarak bırakmıştır.⇩ 1. Sadaka Vermek Sadaka, insanın malını bereketlendiren ve hayır kapılarını aralayan önemli bir ibadettir. Sadaka veren kimse, sadece maddi anlamda kazancının artmasını değil, ömrünün bereketlenmesini de sağlar. 2. Çok Dua Etmek Dua, Allah ile kurulan en samimi bağlantılardan biridir. Kalpten gelen bir dua, insanın hem manevi hem de fiziksel huzuruna katkıda bulunur. Unutmayın her duaya cevap var! Belki burada belki de ahirette ama mutlaka! 3. Ana ve Babaya İtaat Etmek Anne ve babaya saygı göstermek, onlara iyi davranmak, ömrü uzatan ve Allah’ın rızasını kaza...

4 ŞEYDE HAYIR YOKTUR!

Resim
  Hz. Ebûbekir radıyallahu anh şöyle buyurdu: Şu dört şeyde hayır yoktur: “Allah rızâsı murâd edilmeyen sözde; Allah yolunda harcanmayan malda; Cehâleti hilmine gâlip gelen kimsede; Allah için yapacağı bir işte, ayıplayanın ayıplamasından korkan kimsede.” (Ebû Nuaym, Hilye, I, 36.) Merhaba Kıymetli Dostlar!  Bugün, İslamın ilk halifesi, Peygamber Efendimizin sadık dostu Hz. Ebûbekir Radıyallahu Anh'ın hikmet dolu bir sözünü ele alacağız. Bu söz, hayatımıza rehberlik edecek derin bir mesaj taşıyor. Hazreti Ebûbekir  (RA) şöyle buyuruyor: "Şu dört şeyde hayır yoktur:" 1- "Allah rızâsı murâd edilmeyen sözde." Sözlerimiz, Allahın hoşnutluğunu hedeflemiyorsa, onların ne değeri var? Boş konuşmalar, gönüllere yük olmaktan öteye gitmez. Kaldı ki hesabı var. Bundan dolayı konuştuklarımızdan da hesaba çekileceğimizi anlatan Peygamber Efendimiz "Ya hayır söyle ya da sus" buyurmuştur.  Oysa güzel söz, sadaka gibi sevap kazandırır.   2- "Allah yolund...

Tahtaya Vurmanın Gerçek Yüzü | Hurafeler ve Batıl İnanışlar❓

Resim
  " Tahtaya Vurmak: İnanç mı Batıl mı?"   " Tahtaya Vurmak: Batıl İnanç mı, Yoksa Büyük Bir Yanılgı mı?"    "Tahtaya Vurmak Sizi Korumaz! Asıl Koruyucu Kim?"    "Batıl İnançların Gerçek Yüzü: Tahtaya Vurmanın Kökeni"    "Kötülüklerden Korunmak İçin Tahtaya Vurmak mı? İslam Ne Diyor?"    "Tahtaya Vurarak Korunamazsınız! Doğruyu Öğrenin"    "Batıl İnançlardan Kurtul! Tahtaya Vurmanın Gerçek Hikayesi"    "Tahtaya Vurmanın Şaşırtıcı Gerçeği ve İslami Bakış"    👉 Sorularının cevapları yazımızda 👇 Bugün, kültürümüzde sıkça karşılaştığımız ve belki farkında bile olmadan uyguladığımız bir davranışı konuşacağız: Tahtaya vurmak. Peki, bu davranış ne anlama geliyor? Dinimizle gerçekten bir bağı var mı, yoksa bu bir batıl inanç mı?" "Tahtaya vurma, kökeni eski pagan inanışlarına dayanan bir davranıştır. Pagan toplumlarında insanlar, tahtaya vurarak ağaçların ruhlarından yardım istemeyi veya kötü ...

Maneviyatı Güçlendiren Yollar: Ruhun Huzur Bulduğu Yolculuk

Resim
  Maneviyatı Güçlendiren Yollar: Ruhun Huzur Bulduğu Yolculuk Modern hayatın karmaşasında, maneviyatın gücüne tutunmak, ruhun derinliklerine huzur getirebilir. Maneviyat, insanın kendisiyle, çevresiyle ve Yaradan ile olan bağını güçlendirmesine yardımcı olan bir köprüdür. Bu yazıda, maneviyatı artırmanın yollarını keşfedeceğiz. 1. Şükretmeyi Alışkanlık Haline Getirmek Şükür, insanı olumsuzluklardan uzaklaştırarak sahip olduklarına odaklanmasını sağlar. Her gün, küçük bile olsa, hayatınızdaki güzel şeyler için teşekkür edin. Bu, hem kalbinizi yumuşatır hem de Allah’a olan bağınızı güçlendirir. "Şükreden bir kul olmayayım mı?" - Hz. Muhammed (s.a.v.) 2. Dua ve Zikir ile Gönül Huzuru Dua, insanın Allah ile iletişim kurmasının en güzel yoludur. Zikir ise ruhu dinlendirir ve kalbe huzur verir. Gün içinde kısa da olsa, en azından "Subhanallah," "Elhamdülillah," ve "Allahu Ekber" diyerek Yaradan'ı anmayı ihmal etmeyin. ...

Yalnız Değilsin! Koruyucu Melekler

Resim
Hayat bazen zorlayıcı olabilir. Kendimizi yalnız, çaresiz hissettiğimiz anlar yaşarız. Ancak bilmeliyiz ki yalnız değiliz. Her adımımızda, her nefesimizde bizimle olan koruyucular var: Melekler.Allah, kullarını hiçbir zaman yalnız bırakmaz. Kur'an-ı Kerim'de meleklerin insanları koruyup gözettiği açıkça belirtilir: "Onun (insanın) önünden ve ardından takip eden (melekler) vardır; onu Allah'ın emriyle korurlar." — (Ra'd Suresi, 13:11) Bu ayet, hayatımızın her anında korunduğumuzu ve Allah'ın izniyle meleklerin bizi gözettiğini hatırlatır. Peygamber Efendimiz (s.a.v) de meleklerin koruyuculuğundan sıkça bahsetmiştir. Bir hadis-i şerifte şöyle buyurur: "Melekler, sizden biri namaz kıldığı yerde olduğu sürece onun için dua ederler: ‘Allah'ım, ona merhamet et, onu bağışla’ derler." — (Buhari, Ezan, 37) Bu hadis, meleklerin yalnızca bizi korumakla kalmadığını, aynı zamanda bizler için dua ettiklerini gösterir. Unutmayın, yalnız deği...

Ezanla Dalga Geçen Çocuk Kimdi?

Resim
 Resûl-i Ekrem Tâif Muhasarasından Cirâne'ye dönüyordu. Namaz vakti gelince müezzin ezan okumaya başladı. Resûlullah'a karşı büyük bir kin ve düşmanlık besleyen Ebû Mahzûre ile Kureyşli on genç, ezan sesini işitince bir yere gizlendiler ve alaylı bir şekilde müezzini taklit ederek yüksek sesle ezan okudular. İçlerinden birinin güzel sesli olduğunu farkeden Hz. Peygamber onları yanına çağırttı ve kendilerine birer birer ezan okuttu. Hz. Peygamber en son okuyan Ebû Mahzûre'nin sesini çok beğenerek ona ezanı öğretti; daha sonra namaz vakti gelince elini başına koyup alnını okşadı ve ezan okumasını istedi. Ebû Mahzûre bu emri isteksiz bir şekilde yerine getirdikten sonra, Hz. Peygamber  ona bir miktar gümüş para verdi ve kendisine dua etti. Gönlü İslâmiyet'e ısınan Ebû Mahzûre orada Müslüman oldu ve Hz. Peygamber'den kendisini Mekke'deki Harem-i Şerife müezzin yapmasını istedi. Bu arzusunu kabul eden Hz. Peygamber, Mekke Valisi Attâb b. Esîd'e gitmesini ve yeni ...

Mü'min Uyanık Olur!

Resim
Değerli Kardeşlerim!  Şu fani dünyada alacağımız nefesler sayılıdır. Hiçbirimiz bir başkasının hayatını yaşama  ya da tecrübe etme lüksümüz yok. Lakin başkalarının hatalarından ders çıkarma yetisine sahibiz Elhamdülillah. Neden mü'min uyanık olur biliyor musunuz? Çünkü mü'min akıl sahibidir, ferasetlidir.  Hani hayvanlardan ayırtedici özelliğimiz olan akletmek, düşünmek vasfı fıtraten bize meccanen verilmiş ya onun için etraflıca düşünmek, zikretmek, şükretmekle mes'ulüz. Bir düşünelim bu özellik olmasaydı diğer canlılardan birfarkımız kalır mıydı? Kaldı ki o canlılar bile boşa yaratılmadı. Allah zikretmekle meşgul olduklarını biliyoruz. Bizi  Alay-ı illiyyine çıkaracak olan şey "Kulluk" tur.  Bu öyle kapsamlı bir kelimedir ki  Kur'an-ı Kerim'de:  De ki "İbadetiniz (duanız, kulluğunuz ) olmasa Rabbim size ne diye değer versin?" buyurulmaktadır.  Düşünmekten, tefekkür etmekten, kendimizle yüzleşmekten çoğu kez kaçıyoruz ama nereye kadar?  Bili...

İşlerinin yolunda gitmesini isteyen bu duaları okusun!

Resim
  Ya Hayyu Ya Kayyum Birahmetike Estegisu Anlamı: “Ey daima hayatta olan Hayy, bütün varlıkları ayakta tutan Kayyum! Rahmetinin hakkı için senden yardım istiyorum.”   Tirmizî, Daavat, 91 Dile Hafif Terazide Ağır İki Söz Subhanallahi Ve bi hamihi subhanallahil azim  Ebû Hüreyre'den: Peygamber Sallallahu Aleyhi ve Sellem şöyle buyurdu: "İki söz vardır ki onlar dile hafiftirler, terazide ağırdırlar; Rahman olan Allah'a sevimlidirler, bunlar: 'Sübhânellâhi ve bihamidihî, Sübhânellâhil'azîm Allah'a hamd ederek onu noksanlıklardan tenzih ederim, Yüce Allah'ı tenzih ederim.  (Buhari, Kitâbu'd-Daavât, 65) Kim her sabah ve her akşam bu duayı okursa ona hiçbirşey zarar veremez Okunuşu: Bismillâhillezi lâ yedurru ma’asmihi şey’ün fil erdı ve lâ fissemâi ve hüves-semi’ul alim. Anlamı: İsmi sayesinde yerde ve gökte hiçbir şeyin zarar veremeyeceği Allah’ın adıyla. O her şeyi işitir ve bilir» derse, ona hiçbir şey zarar vermez.”  (Ebû Dâvûd, Edeb, 101/5088; Tirmizî, D...

ŞEYTAN İNSANIN İÇİNE GİREBİLİR Mİ? “Şeytan insanın vücudunda kan gibi dolaşır."

Resim
Bu soruya  hadisi şerifle cevap verelim. Mü’minlerin annesi Safiyye Binti Huyey radıyallahu anhâ şöyle dedi: Rasûl-i Ekrem sallallahu aleyhi ve sellem itikâfa girmişti. Bir gece onu ziyarete gidip konuştum. Sonra eve dönmek üzere kalktığım zaman o da beni evime götürmek üzere kalktı. Bu sırada ensardan iki kişi  bizimle karşılaştı. Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem’i görünce oradan çabucak uzaklaşmak istediler. Rasûl-i Ekrem sallallahu aleyhi ve sellem: - “Biraz yavaş olun. Yanımdaki Safiyye Binti Huyey’dir” dedi. Onlar: - Allah ın Elçisinin uygunsuz bir davranışta bulunmasından Allah’ı tenzih ederiz, Yâ Rasûlallah! deyince de: - “Şeytan insanın vücudunda kan gibi dolaşır, Onun sizin kalbinize bir kötülük - veya bir şüphe- atmasından korktum” buyurdu. (Buhârî, İ’tikâf 11, Bed’ü’l-halk 11, Ahkâm 21; Müslim, Selâm 23-25. Ayrıca bk. Ebû Dâvûd, Savm 79, Edeb 81; İbni Mâce, Sıyâm 65)  Zira insan, damarlarında büyük bir süratle dolaşan kanın hareketini nasıl hissedemiyorsa,...

Sabır, Musibetin İlk Anındadır!

Resim
Allah’ın Rasûlü bir gün  sahabilerle Medine’de dolaşıyordu. Kabristanın yanından geçerken, çocuğunun kabri başında feryad ederek ağlayan bir kadına rastladı. Evlat acısına yüreği dayanmayan kadıncağızın bu halini gören Hz. Peygamber (s.a.s.) ona, “Allah’tan sakın ve sabret!” dedi. Kederinden onun Peygamber olduğunu fark edemeyen kadın, “Bana karışma! Benim başıma gelen senin başına gelmedi deyiverdi. Bir müddet sonra oradakilerden biri kadına onun, Allah’ın Resûlü olduğunu söyledi. Kederli anne özür dilemek üzere Hz. Peygamber’in (s.a.s.) kapısına geldi. Yaptığına pişman olan kadın, “(Kusurumu bağışla) Allah’ın elçisi olduğunu bilemedim.” diyerek mazeret beyan etti. Bunun üzerine Rasûlullah (s.a.s.) ona şu karşılığı verdi: “Gerçek sabır, musibetin geldiği ilk anda gösterilen sabırdır.”(Buhârî, Cenâiz, 31) Mümin özellikle musibetle ilk karşılaşma anında metanetini korumalı, musibetler karşısında sabırlı olmalıdır. Bakara Suresi 156.ayette buyurulduğu üzere اَلَّذ۪ينَ اِذَٓا اَصَابَت...

Cibril Hadisi' nde geçen soru ve cevaplar!

Resim
  Cibril hadisi olarak bilinen Abdullah b. Ömer'in, babası Hz. Ömer'den naklettiği bu hadis şöyledir: "Bir gün Rasûlullah (s.a.s.)'in yanında bulunduğumuz sırada âniden yanımıza, elbisesi bembeyaz, saçı simsiyah bir zat çıkageldi. Üzerinde yolculuk eseri görülmüyor, bizden de kendisini kimse tanımıyordu.  Peygamber (s.a.s.)'in yanına oturdu ve dizlerini onun dizlerine dayadı. Ellerini de uylukları üzerine koydu. Ve: "Ya Muhammed!  İslâm nedir?" dedi. Rasûlullah (s.a.s.): "İslâm; Allah'tan başka ilâh olmadığına, Muhammed'in de Allah'ın Rasulü olduğuna şehadet etmen, namazı dosdoğru kılman, zekâtı vermen, Ramazan orucunu tutman ve gücün yeterse Beyt'i hacc etmendir." buyurdu. O zat: "Doğru söyledin." dedi. Babam dedi ki: "Biz buna hayret ettik. Zira hem soruyor, hem de tasdik ediyordu." "İman nedir?" dedi. Rasûlullah (s.a.s.): Âllah'a, Allah'ın meleklerine kitaplarına, peygamberlerine ve ahiret...

Her Müslümanın Bilmesi Gereken 32 FARZ

Resim
Farz Nedir? Yapılması dinen kesin olarak emredilen işlere "farz" denir. İman, temizlik ve ibadet konularında her ergin ve akıllı müslümanın fert olarak yerine getirmek zorunda olduğu farzların sayısı 32'dir. İslam Alimleri tarafından akıllarda kolayca kalması için toplu halde bir araya getirilmişlerdir. Ancak İslâm'ın bütün emirleri bunlardan ibaret olmayıp; medenî, borçlar, ticaret, ceza hukuku ve benzeri alanlarda da uyulması gereken prensipler vardır. 32 farz; iman, İslâm, abdest, gusül, teyemmüm ve namaz konularına aittir. Bunlar;  İmanın Şartları 6 tanedir.  1- Allah'ın birliğine inanmak  2- Meleklere inanmak  3- Kitaplara inanmak  4- Peygamberlere inanmak  5- Ahiret hayatına inanmak  6- Kaderin, hayrın ve şerrin Allah'tan geldiğine inanmak İslam'ın Şartları 5 tanedir:  1- Kelime-i Şehadet getirmek  2- Namaz kılmak  3- Oruç tutmak  4- Zekat vermek  5- Hacca gitmek Namazın Dışındaki Farzları 6 tanedir:  1- Hadesten tah...

Zilhicce ’nin ilk on günü: Allah'ın (cc) Yemin Ettiği 10 Gün

Resim
Zilhicce’nin İlk On Gününün Önemi ve Fazileti Nedir? Zilhicce Ayının İlk On Gününde Zikri Çoğaltın!  Zilhicce'nin ilk on gününün faziletini Peygamber Efendimiz (sas) şöyle anlatmaktadır: “Allah katında şu on günde işlenecek salih amelden daha sevimli bir amel yoktur.” (Buhârî, Îdeyn, 11) Hac ibadeti  bu ayda  yapılır.  Zilhicce’nin dokuzuncu günü öğle vakti ile onuncu günü fecr-i sadık arasında Arafat vakfesi yapılır. Zilhiccenin sekizinci günü “terviye”, dokuzuncu günü “Arife” günü olarak bilinir. Onuncu günü ise Kurban bayramının birinci günüdür. Zilhicce’nin ilk dokuz günü oruç tutmak müstehap kabul edilmiştir. Hz. Peygamber (sas)  bugünlerden olan Arife Gününde tutulan oruca ise ayrı bir önem vermiştir. Dolayısıyla bu günleri oruç vb. ibadetlerle değerlendirmek gerekir. Yorgun düşmeleri ihtimali bulunan hacıların zilhiccenin sekizinci ve dokuzuncu günlerinde, özellikle vakfenin yapıldığı arefe gününde oruç tutmaları mekruh sayılmıştır.  İbn Abbas’ın, “B...

SINAVLARDA BAŞARILI OLMAK İSTEYENLERE DUALAR

Resim
                                                       Peygamber Efendimiz Sallallahu Aleyhi Vesellemin hayatına baktığımızda her hali dua idi. Biz de O' nun Sünnet-i Seniyye' sine ittiba ederek hem kulluğumuzu hem de adetlerimizi yani günük rutin işlerimizi ibadete çevirebiliriz. İnsanoğlu her nedense ya bir sınav zamanı veya başı dara düştüğünde hemen duaya sarılası geliyor. Halbuki ayette Cenab-ı Hak: "Duanız olmazsa ne ehemmiyetiniz var." buyuruyor.           Hayatımızı kolaylaştıran, hayatımıza anlam katan, Hayat Kurtaran Dualar' a yer vereceğim.   ⦁ Rabbi Yessir Duası Türkçe Okunuşu "Rabbi yessir velâ tuassir Rabbi temmim bi'l-hayr" ⦁ Rabbi Yessir Duası Anlamı “Rabbim! İşlerimi kolaylaştır, zorlaştırma, Rabbim işlerimi hayırla sonuçlandır. Amin!”   ⦁ Türkçe Okunuşu ⦁ Ya Hayy Ya Kayyum Birahmetike...

Peygamber Efendimiz (SAV) in kızı Fatıma Validemize Verdiği O muhteşem Öğüdü

Resim
 Asrı Saddetten İnciler Peygamber efendimizn ümmü ebiha diye seslendiği biricik kızı Fatıma validemize; hizmetçi tutmaktan daha hayırlı olan o müthiş tavsiyesi. Rasûl-u Ekrem sallallahu aleyhi ve sellem’in sevgili kızı Hz. Fâtıma kendi işini kendisi görürdü. Bundan hiç şikâyet etmezdi. Fakat el değirmeninde un öğütmek ona zor geliyordu. Hz. Ali de kuyudan su çekmekten yoruluyordu. Zaman zaman Medine’ye harp esirlerinin geldiğini, Peygamber Aleyhisselâm’ın da bunları bazı ihtiyaç sahiplerine hizmetçi olarak verdiğini görünce bir yardımcı da kendileri için istemeye karar verdiler. Bir gün Medine’ye yeni bir esirin geldiğini haber alan Hz. Fâtıma kalkıp babasının yanına gitti. Fakat onu evde bulamadı. Ziyaret maksadını Hz Âişe’ye anlatarak babası eve gelince ona dileğini açmasını rica etti. O gün Resûl-i Ekrem Efendimiz eve biraz geç geldi. Kızının isteğini öğrenince, vaktin geç olduğuna bakmadan kalkıp onun evine gitti. Hz. Ali ile Hz. Fâtıma henüz istirahate çekilmişlerdi ki, Peygam...

HURAFELERİN VE BATIL İNANÇLARIN GÜNLÜK YAŞAMDAKİ ETKİSİ

Resim
HURAFEDEN HAKİKATE HURAFELER ve  BATIL İNAÇLAR Hurafeler,  kökeni  ve çözümü hakkında çok çarpıcı bilgiler paylaştım.  Benim de araştırırken hayret ettiğim hurafelere yer verdim. İstifadenize sunar, esenlikler dilerim. Ne yazık ki çevremizde aslı astarı olmayan sıralayacağım cümlelerden birisini illaki duymuşsunuzdur. Şu çocuğa nazar boncuğu takalım da kem gözlerden korunsun!!! Aaa bugün önümden kara kedi geçti acaba ne olacak yoksa işerim yaver gitmeyecek mi?  Safer Ayı uğursuzluk getirir! Baykuş acı acı öttü acaba kim ölecek?  Ağaçlara bez parçası bağlarsam dileğim olur! İki bayram arası nikah kıyılmaz!  Uğursuzluk! Aman tahtaya vuralım da bizden uzak olsun! Elbise üzerindeyken dikiş dikilirse akıl dikilir! Gece tırnak kesmek iyi olmaz! 13 sayısı uğursuzdur! Ve bunlar gibi daha neler neler...    İslam dini  ile bağlantısı olmayan  bazı yaygın  hurafeler ve batıl inançlardan bahsedeceğim. Şamanizm’ den Senkretik dinlere, ...

Sabah Uykusu Rızka Pusu

Resim
Bismillahirrahmanirrahim, Bu yazımızda Biyolojik Ritmimizi yakalamak, planlı, huzurlu ve bereketli bir gün geçirmek isteyenlere en doğal tavsiyelerden bahsedeceğiz. Güneş doğmadan kalkmak.  Yani sabah kerahat vaktini ayakta geçirmektir. Bu vakit ise Güneşin doğuşundan sonraki 40-50dk.dır.  Ali imran suresinde "Allah’ın rızası ve cennet nimetleri sabredenlerin, doğruluktan şaşmayanların, huzurda boyun bükenlerin, hayra harcayanların ve seher vakitlerinde istiğfar edip yalvaranlarındır." (Âl-i İmrân, 3/17) Peygamber Efendimiz (S.A.V)  Hadisi şeriflerde  ise “Allâh’ım!.. Ümmetimin (sabah) erken vakitlerini (o vakitlerde başladıkları işlerini) bereketli kıl!” (Ebû Dâvûd, Cihâd, 78; Tirmizî, Büyû, 6) “Sabah namazından sonra uyumak rızka manidir.” buyurmuşlardır.( (İbn Hanbel, I, 73)Beyhakî, el-âdâb, 1/276; Şarani, Levakıh-u'l-Envar, s. 295) Bu saatlerdeki uyku; - Yorgunluk,  -Tembellik ve- Hastalığı artırır. Çünkü  bu zaman diliminde vücutta bütün sistemleri den...