Mü'min Uyanık Olur!
Değerli Kardeşlerim!
Şu fani dünyada alacağımız nefesler sayılıdır. Hiçbirimiz bir başkasının hayatını yaşama ya da tecrübe etme lüksümüz yok. Lakin başkalarının hatalarından ders çıkarma yetisine sahibiz Elhamdülillah.
Neden mü'min uyanık olur biliyor musunuz? Çünkü mü'min akıl sahibidir, ferasetlidir. Hani hayvanlardan ayırtedici özelliğimiz olan akletmek, düşünmek vasfı fıtraten bize meccanen verilmiş ya onun için etraflıca düşünmek, zikretmek, şükretmekle mes'ulüz. Bir düşünelim
bu özellik olmasaydı diğer canlılardan birfarkımız kalır mıydı? Kaldı ki o canlılar bile boşa yaratılmadı. Allah zikretmekle meşgul olduklarını biliyoruz. Bizi Alay-ı illiyyine çıkaracak olan şey "Kulluk" tur. Bu öyle kapsamlı bir kelimedir ki Kur'an-ı Kerim'de: De ki "İbadetiniz (duanız, kulluğunuz ) olmasa Rabbim size ne diye değer versin?" buyurulmaktadır.
Düşünmekten, tefekkür etmekten, kendimizle yüzleşmekten çoğu kez kaçıyoruz ama nereye kadar? Biliyoruz ki mutlak bir son var. İmtihanda olduğumuzu da biliyoruz fakat aşamadığımız ya da aşmak istemediğimiz bir engel var:Nefis.
Ayet-i Kerime' de "Nefis, daima kötülüğü emreder " ikazına kayıtsız kalıyoruz. Yaratılış gayemizi unutup dünyalık metalara sürükleniyoruz. Anlık hazlar, oyun ve oyalanmalar derken günler gelip geçiyor. Bu alemde kendimizi çok seviyoruz ya hani önce ben diyoruz, önce can sonra canan diyoruz. Buraya kadar tamam da. Şöyle bir fikredelim burası fani, ahiret baki. Bu durumda geçici olan yere mi taht kurmalı,akibetini düşünmeli yoksa sonsuz bir hayat için mi çaba göstermeli? Kimse sana kendini sevme demiyor, nefsinin esiri olup ahiretini kaybetme diyor.
Bize emanet edilen bu canı Rabbimin izni ve inayetiyle maddi manevi beslemeli, ahiret ve dünya dengesini sağlayarak kulluğun zirvesine Rıza-yı İlahiye terakki ettirmeliyiz.
Kısacası uyanık olmalı, şeytanın oyununa gelmemeliyiz!
Yorumlar
Yorum Gönder